13 Ocak 2014

"insan! insandan daha salak bir varlık var mıdır yeryüzünde? kim ilgilenir insanla? ve hangi varlık insanoğlundan daha kuşku vericidir? bu insan kitap okuyan biri de olsa? ne yani herkes kitap okur. sırf kitap okuyor diye omuzlarından tutup duvara yaslamak ve: "sakın kımıldama, gözlerine bakayım azıcık" mı demek gerekir?

yoo, hiç de kolay iş değildir bir insanın gözünün içine bakmak! gözün binlercesine rastlarsın. öbür insanların bakışları bir an için sizinkiyle karşılaşır, sonra mezbahaya götürülen öküz sürülerinin bakışları gibi kimi sağınızdan, kimi solunuzdan geçip gider. ve bu gözlerin bu bakışların çoğu kalbinizi okuyacak niteliktedir, ama yanınızdan yörenizden geçip giderler. siz de öyle. ve işte bir saniyede, talihin size ayırdığı dostu, ne olursa olsun ömür boyu karşılaşabileceğiniz biricik dostu yitiriveririz. hepten yitirmişizdir onu. çünkü bizler, sokakta karşılaşan, birbirlerinin yanına gidip koklaşan ve: "dur bakayım azıcık! sen de benim gibi zavallı bir köpeksin; belki bana söyleyecek bir iki sözün vardır, sevindirici ya da üzücü ama mutlaka beni ilgilendiren bir şeydir bu. çünkü ben de senin türündenim" diyen köpeklerden daha da aşağılığız.

insan ha! esperanto da içlerinde olmak üzere otuz altı dil konuşabilen bir varlıktır o, ama birine seslenmek istedi mi anlaşılacağından emin değildir. köpekteki merak bile yoktur onda. neden gidesin başka bir insanın yanına? bakarsın seninle aynı görüşte değildir (her insanın bir görüşü vardır çünkü), öyleyse onu öldürmek ya da tek başına ölüme terk etmek gerekir, ve aslında bu ikisi birdir."*

*Mihail'den

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder