9 Haziran 2011

toplumu kendi büzüşük beyinlerinden ibaret sananlara...

acı gerçek şu ki; toplum yalnız sizden oluşmuyor! toplum hepimiziz. biz mini etek giyiyoruz, biz mezuniyet balolarından sonra seks yapıyoruz, biz evlenmiyoruz, çocuk yapmıyoruz, biz porno izliyoruz. hangi hakla seksen milyon insan üzerinden ortak bir ahlak yapısından söz edersiniz? siz kimsiniz de neye değer verip vermeyeceğimize ve ona göre davranacağımıza karar verirsiniz?

bu ülkede gençlerin %43'ü evlenmeden önce cinsel ilişkiye girerken hiç kimse sevişmiyormuş gibi davranamazsınız. dünyada günde 100 milyon cinsel ilişki yaşanıyor ve hala "kadın mı kız mı" diyebiliyor bir ülkenin başbakanı. cevap vermek istiyorum; sana ne ulan! sana ne bizim öpüşmemizden, pozisyonumuzdan, fantezilerimizden... madem kendinize göre örfleriniz, adetleriniz, ahlak yapılarınız var; gidin yaşayın öyleyse ama bize 'şuna göre yaşayacaksınız' demeyin.

hala insanlar devletin kendi vatandaşlarının hangi siteye girip giremeyeceklerine, neye inanıp inanmayacaklarına, neyi giyip neyi giymemesi gerektiğine... karar verme yetkisinin olduğunu düşünüyor.

devlet bu değil, devlet siz değilsiniz: devlet biziz!

ilk defa geleceğimden korkuyorum ve bu ülkede yaşama istediğimin gün geçtikçe azaldığını hissediyorum. buradan, buradaki insanlardan korkuyorum. bu ülke beni korkutuyor. tüm benliğimle kadın olarak bireyselleşmeyi, özgürleşmeyi savunurken ve buna göre yaşamaya çalışırken üzerine basılıp ezilen böcekler gibi olmaktan korkuyorum. ben, bu şekilde ölmek istemiyorum...